ŞİZOFRENİ
Nedir ?
Psikotik bir bozukluktur.
(Şizofreni bilinenin aksine kişilik bölünmesi değildir.)
Hastalığa
hallüsinasyon ve hezeyanlar(sanrı) eşlik eder. Bu sebeple duygu düşünce ve
davranışlarda değişim meydana gelir. Bu da hastanın sosyal hayatını olumsuz yönde etkiler.
Psikotik
Semptomlardan Fonksiyonel Bozulmalara Kadar Geniş Semptomlara Sahip Bir Akıl
Hastalığıdır.
Kroniktir. Relapslarla Seyreder.
Belirtileri
negatif ve pozitif belirti kümesi şeklinde ayrılır.
Pozitif belirtileri
Sanrılar
Varsanılar
Katatonik
belirtiler (donakalım)
Dezorganize
davranış
Dezorganize
Konuşma
Negatif belirtiler
Dikkat bozukluğu
Sosyal içe çekilme
Emosyonel içe
çekilme
Aloji ( konuşAmama)
Affekte sığlaşma (
duygulanımda sığlaşma)
Avolisyon (
başlayamama, bitirememe)
Anhedoni (zevk
alamama)
Kendine bakım
azalması
İÇGÖRÜ (İNSİGHT)
Bozulmuştur.
Hastalıklarını kabul etmez, sanrılarıyla hareket ederler. Öyleki duyduğu sesler
(şizofrenide görülen en sık hallüsinasyon tipi işitsel halliüsinasyonlardır.) ona
‘öldür’ ‘.. yap’ vs. şeklide emirler
verir. İçgörü bulunmadığı için de hasta bu emirlerle hareket edebilir. Persekütör
düşünceleriyle bazı insanları düşmanı kabul ederler.
ŞİZOFRENİNİN SEBEPLERİ ARASINDA;
Biyolojik,sosyal,
psikolojik faktorler rol oynar.
Şizofreninin bir
sonraki nesle geçiş olasılığı (ebeveynlerden birinin hasta olma durumunda) %10
civarındadır.
ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE ;
Şizofreni dahil
psikiyatrik hastalıklarda genel olarak ilaçlar, tablet
formda seçilir. Depo form denilen ilaçlardaysa etki uzundur. (vücutta depo
edildiğinden dolayı) Hastanın hergün ilaç alma gereksinimi ortadan kaldıran pratik
bir seçenektir.
Kullanılan
ilaçların tümünün ortak özellikleri,beyinde dopamin reseptörlerini
kapatmalarıdır.
Antipsikotikler
(tipik /atipik) tedavide kulanılan ilaç gruplarındandır.
Antipsikotikler
çoğunlukla ekstraprimidal yan etkilere sahiptir. Bunlar;
Ortostatik hipotansiyon, sedasyon, seksüel
disfonksiyon, kilo alımı, allerji, antikolinerjik, antiadrenerjik etkiler (agız
kuruluğu, konstipasyon, görme bulanıklığı,idrar retansiyonu vs.)
Psikiyatrik
hastalıklarda kullanılan 2008 de geliştirilen ekt ( elektrokonvulsif tedavi) beyinde
ilaçsız antidepresan etki oluşturan yeni bir yöntemdir.
İlaç kullanımında sorun varsa bu yöntem kullanılabilir. Hastaların çoğu bu
yöntemle belli bir aşama kaydedebiliyorlar. Bu yöntem için ailenin izni gerekir.
Anestezi altında uyanma dahil yaklaşık 30-40
dk süren, belli sayıda seanslarla ilerleyen yapılan bir tedavi şeklidir.
Bakımda özellikle
Dikkat edilmesi gerekenler ;
Bu hastalarda
polidipsi ( aşırı su içme) görülür bu sebeple ;
Elektrolit
dengesizlikleri
Bulantı
Baş ağrısı
Halsizlik
Deliryum
Kalp ritim
bozukluğu ve
ÖLÜM görülür.
Hastanın sosyal
destek alması hastalığın seyrini etkileyen faktörlerdendir. Bunun için de gerek yakın çevremizde gerek sosyal medyada
dernekler, federasyonlar bulunur. Buralarda hastalarımız topluma katılarak,
belli dallarda kendilerini gösterirler.(resim, müzik, tiyatro, aşçılık vs.) Ve
bu aslında şizofrenilere duyulan önyargıyı, stigmayı yıkacak niteliktedir. Toplumda
saldırgan, katil olarak düşünülen hastalar aslında hastalıkları dolayısıyla
belli dönemler geçirirler. Ve onların ne yapacakları bellidir.
Asıl tehlikeli
olan ‘’akıllılar’’ dır.
Planlanarak işlenen cinayetlerinin tamamına yakını ‘’akıllılar’’ tarafından işlenir. Herhangi
birimizin bir şizofreni hastası tarafından öldürülme olasılığı 14 milyonda 1’
bir. Bu yüzden ne diyoruz ?
STİGMAYA
(ETİKETLEME) HAYIR!!! J
Örnek vaka
22
yaşında erkek öğrenci E. 1 kaç ay öncesinde sağlıklıyken gittikçe artan ‘tuhaf’ hareketleri olmuş. Eskisine
göre daha bakımsız, uzun sakallı, dağınık görünüme sahip bir genç olmuştur.Sürekli
kendisiyle ilgilenen E. , arkadaş , aile çevresinden kopmuş. Gün içinde vaktinin
çoğunu odasında kendisiyle konuşarak geçirmiş. Okul hayatına ayak uyduramamaya
başlamış. Akademik başarısı bozulmuştur.Kendisini PEYGAMBER olarak tanıtan E.,
peşinde FBI nın gönderdiği adamların olduğunu, düşüncelerini ele geçirmek
amacıyla sürekli onu takip ettiklerini söylemiş. Ve kendi vücudunun içinde olan
3 kişinin ona küfürler ettiğini, yaptığı şeylerle dalga geçtiğini, bazı emirler
verdiğini söylemiştir.
Vakada tipik şizofreni
belirtileri görünmektedir ;
İşitsel
Hallüsinasyonlar ( başkalarının duymadığı sesleri duyması, kendi kendine
konuşması)
Perseküte
sanrıları (düşmanlar , FBI nın onu takip etmesi )
Grandiyöz sanrı
(grand kökünden gelir. Kendisini tarihten tanınmış bir kişilik olarak görür. Hitler,
Atatürk, Peygamber)
Emosyonel , sosyal
yönden içe çekilme, özbakım yetersizliği, akademik yönde başarısızlık hastada
diğer belirtileri destekleyen semptomlardandır.
Yazar: Eda Kanar