Bu Blogda Ara

3 Kasım 2017 Cuma

Şizofreni


ŞİZOFRENİ
Nedir ?
Psikotik bir bozukluktur. (Şizofreni bilinenin aksine kişilik bölünmesi değildir.)
Hastalığa hallüsinasyon ve hezeyanlar(sanrı) eşlik eder. Bu sebeple duygu düşünce ve davranışlarda değişim meydana gelir. Bu da hastanın sosyal hayatını olumsuz yönde etkiler.
Psikotik Semptomlardan Fonksiyonel Bozulmalara Kadar Geniş Semptomlara Sahip Bir Akıl Hastalığıdır.
Kroniktir.  Relapslarla Seyreder.
Belirtileri negatif ve pozitif belirti kümesi şeklinde ayrılır.
Pozitif belirtileri
Sanrılar
Varsanılar
Katatonik belirtiler (donakalım)
Dezorganize davranış
Dezorganize Konuşma
Negatif belirtiler
Dikkat bozukluğu
Sosyal içe çekilme
Emosyonel içe çekilme
Aloji ( konuşAmama)
Affekte sığlaşma ( duygulanımda sığlaşma)
Avolisyon ( başlayamama, bitirememe)
Anhedoni (zevk alamama)
Kendine bakım azalması
İÇGÖRÜ (İNSİGHT)
Bozulmuştur. Hastalıklarını kabul etmez, sanrılarıyla hareket ederler. Öyleki duyduğu sesler (şizofrenide görülen en sık hallüsinasyon tipi işitsel halliüsinasyonlardır.) ona ‘öldür’  ‘.. yap’ vs. şeklide emirler verir. İçgörü bulunmadığı için de hasta bu emirlerle hareket edebilir. Persekütör düşünceleriyle bazı insanları düşmanı kabul ederler.
ŞİZOFRENİNİN SEBEPLERİ ARASINDA;
Biyolojik,sosyal, psikolojik faktorler rol oynar.
Şizofreninin bir sonraki nesle geçiş olasılığı (ebeveynlerden birinin hasta olma durumunda) %10 civarındadır.
ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE ;
Şizofreni dahil psikiyatrik hastalıklarda genel olarak ilaçlar, tablet formda seçilir. Depo form denilen ilaçlardaysa etki uzundur. (vücutta depo edildiğinden dolayı) Hastanın hergün ilaç alma gereksinimi ortadan kaldıran pratik bir seçenektir.
Kullanılan ilaçların tümünün ortak özellikleri,beyinde dopamin reseptörlerini kapatmalarıdır.
Antipsikotikler (tipik /atipik) tedavide kulanılan ilaç gruplarındandır.
Antipsikotikler çoğunlukla ekstraprimidal yan etkilere sahiptir. Bunlar;
Ortostatik hipotansiyon, sedasyon, seksüel disfonksiyon, kilo alımı, allerji, antikolinerjik, antiadrenerjik etkiler (agız kuruluğu, konstipasyon, görme bulanıklığı,idrar retansiyonu vs.)
Psikiyatrik hastalıklarda kullanılan 2008 de geliştirilen ekt ( elektrokonvulsif tedavi) beyinde ilaçsız antidepresan etki oluşturan yeni bir yöntemdir.
İlaç kullanımında sorun varsa bu yöntem kullanılabilir. Hastaların çoğu bu yöntemle belli bir aşama kaydedebiliyorlar. Bu yöntem için ailenin izni gerekir.
Anestezi altında uyanma dahil yaklaşık 30-40 dk süren, belli sayıda seanslarla ilerleyen yapılan bir tedavi şeklidir.
Bakımda özellikle Dikkat edilmesi gerekenler ;
Bu hastalarda polidipsi ( aşırı su içme) görülür bu sebeple ;
Elektrolit dengesizlikleri
Bulantı
Baş ağrısı
Halsizlik
Deliryum
Kalp ritim bozukluğu ve
ÖLÜM  görülür.
Hastanın sosyal destek alması hastalığın seyrini etkileyen faktörlerdendir. Bunun için de  gerek yakın çevremizde gerek sosyal medyada dernekler, federasyonlar bulunur. Buralarda hastalarımız topluma katılarak, belli dallarda kendilerini gösterirler.(resim, müzik, tiyatro, aşçılık vs.) Ve bu aslında şizofrenilere duyulan önyargıyı, stigmayı yıkacak niteliktedir. Toplumda saldırgan, katil olarak düşünülen hastalar aslında hastalıkları dolayısıyla belli dönemler geçirirler. Ve onların ne yapacakları bellidir.
Asıl tehlikeli olan ‘’akıllılar’’ dır.
Planlanarak işlenen cinayetlerinin tamamına yakını  ‘’akıllılar’’  tarafından işlenir. Herhangi birimizin bir şizofreni hastası tarafından öldürülme olasılığı 14 milyonda 1’ bir. Bu yüzden ne diyoruz ?
STİGMAYA (ETİKETLEME) HAYIR!!! J
Örnek vaka
22 yaşında erkek öğrenci E. 1 kaç ay öncesinde sağlıklıyken gittikçe artan ‘tuhaf’ hareketleri olmuş. Eskisine göre daha bakımsız, uzun sakallı, dağınık görünüme sahip bir genç olmuştur.Sürekli kendisiyle ilgilenen E. , arkadaş , aile çevresinden kopmuş. Gün içinde vaktinin çoğunu odasında kendisiyle konuşarak geçirmiş. Okul hayatına ayak uyduramamaya başlamış. Akademik başarısı bozulmuştur.Kendisini PEYGAMBER olarak tanıtan E., peşinde FBI nın gönderdiği adamların olduğunu, düşüncelerini ele geçirmek amacıyla sürekli onu takip ettiklerini söylemiş. Ve kendi vücudunun içinde olan 3 kişinin ona küfürler ettiğini, yaptığı şeylerle dalga geçtiğini, bazı emirler verdiğini söylemiştir.
Vakada tipik şizofreni belirtileri görünmektedir ;
İşitsel Hallüsinasyonlar ( başkalarının duymadığı sesleri duyması, kendi kendine konuşması) 
Perseküte sanrıları (düşmanlar , FBI nın onu takip etmesi )
Grandiyöz sanrı (grand kökünden gelir. Kendisini tarihten tanınmış bir kişilik olarak görür. Hitler, Atatürk, Peygamber)
Emosyonel , sosyal yönden içe çekilme, özbakım yetersizliği, akademik yönde başarısızlık hastada diğer belirtileri destekleyen semptomlardandır.


                                                                      Yazar: Eda Kanar


                                       

1 Kasım 2017 Çarşamba

YÜRÜYÜŞ YAPMANIN FAYDALARI

Günlük yaşamımızda en kısa mesafeye bile özel aracıyla veya toplu taşıma aracılığıyla gittiğimiz için yeteri kadar yürümüyoruz. Yaptığımız bir ankette 1360 kişiye günde 10 Bin adım atıp atmadığnı sorduk ve 360 kişinin günlük 10 Bin adım attığını gördük. 
Yaptığımız çalışmada yetişkinlerin %74 ü düzenli olarak yürümüyor. Bu oran sağlıksız bir şekilde yaşadığımızı ve artan teknoloji ve günlük yaşamımızın çok daha kolay hale gelmesinden dolayı daha da sağlıksızlaştırmaktadır.

Öncelikle spor yaptığınızda kendinize güveniniz gelir.Daha doğru karar almanızı sağlar. Kalp atış hızınızı arttırır.
Serotonin hormonu insanda büyük bölümü mide-bağırsak mukozasındaki enterokromafin hücrelerde bulunur.Serotonin bundan başka kanda trombositler içinde ve santral sinir sisteminde (SSS)'de de bulunur. Gastrointestinal kanalda bağırsakların hareketlerini artırır. Serotonin vazodilatasyon yaparak kan akımının sürekliliğini sağlar.
5-HT, 5-HT3 reseptörleri üzerinden etki göstererek nosiseptif (ağrıya aracılık eden) duyusal sinir uçlarını stimüle ederler.
Ayrıca serotonin hormonunun artması pozitif bir ruh halinin oluşmasına sebep olur. Bu sebeple bazı psikiyatristler hastalarına tedaviye ek olarak spor yapmaları gerektiğini söyler.
Bunların yanı sıra yürümek uyku sistemini düzenler,felç riskini azaltır,bağışıklık sistemini güçlendirir,hafızayı kuvvetlendirir,osteoporoz riskini azaltır,cilt yaşlanmasını önler.

Bütün bu bilgiler üzerine yürüyüş ve egzersiz yapmanın çok faydalı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Günlük düzenli olarak yürüyüş yapmanızı ve 10 Bin adım atmanızı öneririz. 


diyabet eğitimi

DİYABET EĞİTİMİ Diyabet 20. yy.da hızla gelişim gösteren bir hastalık. Her geçen gün diyabetli hasta sayısı artmaktadır.Dünya genelinde ...