Bu Blogda Ara

30 Temmuz 2017 Pazar

Klinik eczacılık

Tanımı:
Klinik Eczacılık, hastanın ilaç tedavisini en uygun şekilde düzenlemek ve sağlığı korumak, iyileşmeyi sağlamak ve hastalığı önlemek amacıyla eczacı tarafından sunulan, multidisipliner hasta bakım hizmetini öngören bir sağlık bilimi alanıdır.

Görevleri:
Klinik Eczacılar, tıbbın hemen her disiplini ile ilişkili hastalıklarda farmasötik bakım hizmeti
sunduklarından tüm sağlık profesyonelleri ile ve uzmanlık alanları ile sıkı bir işbirliğinde bulunur. En sık işbirliği yaptığı alanlar; İç Hastalıkları, Tıbbi Onkoloji, Hematoloji, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Romatoloji, Nefroloji,Gastroenteroloji, İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları, Genel Cerrahi, Nöroloji, Psikiyatri, Kardiyoloji,Neonatoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Geriatri, Yoğun Bakımlar, Klinik Nütrisyon, Kemik İliği ve Organ Nakli Üniteleridir.

En uygun ilacın, uygun doz ve dozaj formunun ve uygulama yolunun seçimi; terapötik ilaç izlemi;
laboratuvar bulguları ve farmakokinetik verilerin değerlendirilmesi; ilaç etkileşimlerinin (ilaç-ilaç, ilaçbesin, ilaç-hastalık), ilaç yan etkilerinin ve ilaç toksisitesinin tespit edilmesi ve önlenmesi, klinik
eczacılara düşen görev ve sorumlulukları oluşturmaktadır.


Eğitim Süreci:
Klinik Eczacılık Uzmanlık eğitimi süresi 3 yıl olup kuramsal eğitim, klinik rotasyonlar, tez hazırlama ve tez savunması aşamalarından oluşmaktadır. Kuramsal eğitim ders, seminer, kurs, çalıştay ve olgu
sunumları şeklinde yürütülür. Uzmanlık eğitiminin başlangıcında zorunlu teorik temel klinik eczacılık
eğitimi ve eğitimin yapılacağı hastanenin eczanesinin işleyişine yönelik uygulamalı eğitim verilir. Her klinik rotasyonun öncesindeki ilk hafta ilgili rotasyona yönelik teorik eğitim verilir.


Klinik Eczacılık uzmanları, akademik çalışma ortamı, kamu ve özel sektörde uzmanlık alanı ile ilgili
tedavinin değerlendirilmesi ve izlemi, eğitim, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabilir.

YETKİNLİKLERİ:
1. Yönetici
2. Ekip Üyesi
3. Sağlık Koruyucusu
4. İletişim Kuran
5. Değer ve Sorumluluk Sahibi
6. Öğrenen ve Öğreten
7. Hizmet Sunucusu


Yetkinlikler için 4 ana düzey tanımlanmıştır. Uzmanlık öğrencisinin ulaşması gereken düzeyler, bu 4 ana düzeyden birini mutlaka içermelidir.
1 - Uygulamanın nasıl yapıldığı konusunda bilgi sahibidir ve yönlendirme yapar.
2- Tek başına ancak kaynaklar/kılavuzlar/yönergeler ile veya yardım alarak uygulamayı yapar.
3- Genel uygulamalarda yardım almadan yapar.
4- Karmaşık durumlarda tek başına yapar.

29 Temmuz 2017 Cumartesi

Yardımcı eczacı ve İkinci eczacı

Yardımcı eczacı: 2013 ve daha sonraki yıllarda eczacılık fakültesinde okumaya hak kazanmış olup mezun olduktan sonra serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak için en az bir yıl müddetle hizmet sözleşmesine bağlı olarak mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczanelerde veya hastane eczanelerinde çalışan eczacıdır.


Yardımcı eczacı olarak çalışmak isteyen eczacı çalışabileceği eczaneyi kendisinin belirlemesi hâlinde öncelik tanınır.
Yardımcı eczacı olarak çalışmak isteyen eczacı çalışacağı eczaneyi kendisinin bulamaması hâlinde bölge eczacı odasına başvurur. Eczacı odası müracaat sırasını dikkate almak suretiyle  gerekli değerlendirmelerde bulunarak yerleştirmeyi yapar ve il sağlık müdürlüğüne bildirir.

Her yılın nisan ayında Türk Eczacıları Birliği tarafından eczanelerin, yıllık satış hasılat durumları ile yıllık karşılanan reçete adetlerine göre dağılımları Kuruma ve ilgili eczacı odasına bildirilir. Kurumca belirlenen limitin üzerinde olan eczaneler, kendilerine başvurulması hâlinde yardımcı eczacı çalıştırmak zorundadır. Aynı eczane için birden fazla yardımcı eczacı müracaatında eczane sahibi tarafından tercih hakkı kullanılır.

2013 yılında eczacılık fakültelerine girenlerden başlayarak serbest eczacılık yapmak isteyenler, en az bir yıl yardımcı eczacılık yapmak zorunda kalacaklardır. Yardımcı eczacılık, serbest eczane stajıymış gibi görünse de içeriği ve istisnaları itibariyle staja pek benzememektedir. Yardımcı eczacılık da bir zorunlu çalışma hali olarak düzenlenmiş ve bu nedenle ikinci eczacılık gibi 6308 sayılı değişiklik yasasında asgari bir ücret ödeme zorunluluğu konulmuştur.


Yıllık Katma Değer Vergisi hariç üç milyon Türk Lirası ve üzerinde ciro yapan serbest eczanelerde ikinci eczacı çalıştırılması zorunludur. Belirtilen meblağa eklenen her iki milyon Türk Lirası tutarındaki ciro için bir eczacı daha çalıştırılması gerekir. Bu rakam Kurum tarafından her yıl Türk Eczacıları Birliğinin de görüşü alınarak güncellenir ve ilân edilir. Ciro bilgileri Türk Eczacıları Birliği tarafından her yıl nisan ayı içerisinde Kuruma gönderilir.

İkinci eczacılara asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret; yardımcı eczacılara ise asgari ücretin bir buçuk katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret ödenecektir..


Serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak isteyen bir eczacı, en az bir yıl müddetle hizmet sözleşmesine bağlı olarak mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczanelerde yardımcı eczacı olarak çalışmak zorundadır. Hastane eczanelerinde veya ikinci eczacı olarak serbest eczanelerde en az bir yıl süre ile çalışanlar, yardımcı eczacı olarak çalışma şartını yerine getirmiş sayılır. Yardımcı eczacıların, il sağlık müdürlüğü veya eczacı odası tarafından yapılan denetimlerde üç kez eczanede görevi başında mazeretsiz olarak bulunmadığının tespiti hâlinde çalışılan süre dikkate alınmaz.





16 Temmuz 2017 Pazar

Uçuk

Uçuk hastalığı herpes simpleks virüsünün neden olduğu cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret bulaşıcı bir hastalıktır.

Uçuk Hastalığı Organlara Nasıl Etki Eder?
1.yüz, dudaklar, burun ve ağız içinde su dolu kabarcıklar oluşturur. Bu kabarcıklar çok kısa süre içerisinde açılıp üzerileri ülserleşir ve yakındaki diğer küçük ülserlerle birleşme eğilimi gösterirler.Ardından üzeri kabuklaşan bu yaralar kapanır. Kabuklar sarı beyaz renktedir. Daha sonra kabuklar kendiliğinde yumuşayarak düşerler.İlk başta kahverengi bir leke bırakır. Daha sonra kahverengi bir ize dönüşür.
2.Kadında vajina dış dudakları, iç kısmı anüs ile vajina arasındaki bölgeyi, rahim ağzını erkekte penisin özellikte gövdeyi yakın kısmını, nadiren penis başını ve testisleri tutabilir.


Uçuk Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Uçuk hastalığı temas ile bulaşır. Öpüşme cinsel ilişki aynı havluyu kullanma gibi temas doğrultusunda uçuk bulaşır. Virüsler deri yada mukozada ki çatlaklarla vücuda girer. Liflere ilerleyip ana merkezine yerleşirler. Ardından da lezyonları oluşturmaya başlarlar. Virüsler yerleştirdikleri yerde ölmezler. Yapılan tedaviler doğrultusunda hastalık oluşturmalarını önlerler veya en azından azaltmak için yapılır.


Hastalık Hangi Durumlarda Kendini Gösterir?

Yeterli beslenmeme durumunda aşırı A vitamini alındığında aşırı alkol tüketiminde yoğun stres dönemlerinde ve bağışıklık sisteminin bozulduğu zamanlarda adet dönemlerinde sık cinsel ilişkiye girildiği dönemlerde kişisel hijyen yetmezliklerinde hastalık tekrarlamaya başlar. Hastalık 20 gün kadar sürebilmektedir.


Uçuk İçin Tıbbi Yöntemler
  • Uçuk ilaç dışında uygulanan tıbbi yöntemlerle geçebilir. Bu yöntemlerden biriside lazer tedavisidir. Özellikle diş doktorlarınca tercih edilen lazer sistemleri de yapılan uçuk tedavisinde ileri derecede etkili sonuçlar verir.
  • Uçuk tedavisi için özellikle oje çıkarmak amaçlı kullanılan aseton olumlu etkilere sahip bir maddedir. Bu yöntem sizler için şaşırtışı gelebilir. Ancak etkili bir yöntem olmasından dolayı kulak çubuğu üzerine birkaç damla damlatarak uçuğun çevresine ve üzerine bastırmak da uçuk üzerinde etkili olacaktır.
  • Uçuk tedavisi için meyan kökü bitkisi de oldukça faydalar sağlamaktadır. Meyan kökü bitkisinin bünyesinde barındırdığı Glycyrrhizinic asit var olan uçuk üzerindeki etkisinin yanı sıra uçuğun sıçrayarak başka kısımlara yayılmasına engel olur.

Tanı:Dermatit,Diabetes mellitus,depresif nöbet

Rx


  1. CİTOL FİLM TABLET 20 mg(Etkin madde: Sitaplopram)
  2. DROPİA-MET FİLM TABLET 15 mg/500 mg (Etkin madde:Pioglitazon + Metformin)
  3. ZYRTEC® FİLM TABLET 10 mg(Etkin madde:Setirizin dihidroklorür)


1.CİTOL FİLM TABLET 20 mg
Depresyon tedavisi ve relaps/rekürenslerin önlenmesi için kullanılır.Günde bir defa tok olarak kullanılır.

Yan etkileri:
Ajitasyon, libido azalması, anksiyete, sinirlilik hali, konfüzyonel durum, orgazm anomalisi (kadın),uyuklama hali, uykusuzluk,tremor, parestezi, baş dönmesi, dikkat bozukluğu,terleme artışı

Uyarılar:
Antidepresan etki genelde 2-4 hafta içinde görülür. Antidepresanlarla tedavi semptomatik olduğundan,iyileşmeden sonra relapsları engellemek için genellikle 6 ay gibi uygun bir süre boyunca tedavi devam ettrilmelidir.İlacı aniden kesmeyiniz.Uyku verebilir,koordinasyonu bozabilir.Araç sürmeyiniz dikkat gerektiren işler yapmayınız.


2.DROPİA-MET FİLM TABLET 15 mg/500 mg

Tip 2 Diabetes Mellitus tedavisinde aşağıdaki durumlarda endikedir;
Metformin ile tolere edilebilen maksimum oral monoterapi dozunun kullanılmasına rağmen yeterli glisemik kontrol sağlanamayan hastalarda,
Maksimum tolere edilebilen dozda metformin ve sulfonilüre oral tedavisi ile yeterli glisemik kontrol sağlanamayan hastalarda sulfonilüre ile kombine edilerek kullanılabilir.
Günde 2 defa 12 saatte bir yemeklerden sonra kullanılabilir.

Yan etkileri:
Anemi, görme bozuklukları,kilo artışı,artralji,baş ağrısı ,hematuri,erektil fonksiyon bozukluğu,,


3.ZYRTEC® FİLM TABLET 10 mg
Bu reçetede kaşıntının semptomatik tedavisi için kullanılır.Günde bir defa tok olarak alınabilir.

Yan etkileri:
Somnolansa,b, baş ağrısı, sersemlik,farenjit,rinit,kaşıntı döküntü 

Uyarılar:
Sersemlik hali yapabilir ve alkolün etkilerini arttırabilir.Araç sürmeyiniz dikkat gerektiren işler yapmayınız.



İlaç etkileşimleri:
  • Selektif Serotonin Re-uptake İnhibitörleri (Sitalopram) ve SSS Depresanları (Setirizin) birlikte kullanıldıklarında Selektif Serotonin Reuptake İnhibitörleri'nin (SSRI) (ör. Sitalopram) advers/toksik etkisinde artma görülebilir.
  • Kan Şekerini Düşüren İlaçlar (Metformin) ve Selektif Serotonin Re-uptake İnhibitörleri (Sitalopram) birlikte kullanıldığında hipoglisemi riski artabilir.

15 Temmuz 2017 Cumartesi

HASTA VAKALARI

Tanı:Esansiyel hipertansiyon,Bening prostat hiperplazisi,B12 vitamini eksikliği

Rx


  1. XATRAL XL KONTROLLÜ SALIM TABLETİ 10 mg (Etkin madde:Alfuzosin)
  2. AYRA TABLET 8 mg 28 tablet/kutu(Etkin madde:Kandesartan)
  3. BENEXOL® B12 FİLM KAPLI TABLET(Etkin madde:B1,B6,B12 vitamini)
1.XATRAL XL KONTROLLÜ SALIM TABLETİ 10 mg

Bening prostat hiperplazisinde endikedir.
Akşamları 1 tablet bol su ile birlikte alınmalıdır.

Yan etkileri:
Uyuşukluk,sersemlik,
Baş ağrısı
Karın ağrısı,Bulantı Dispepsi
Ortostatik hipotansiyon,
Ödem yapabilir.

2.AYRA TABLET 8 mg 28 tablet/kutu

Esansiyel hipertansiyon tedavisinde kullanılır.
Günde 1 defa tok olarak alınmalıdır.

Yan etkileri:
Sersemlik/vertigo, baş ağrısı
Solunum yolu enfeksiyonu,solunum miktarının azalması
Bulantı,Baş ağrısı
karaciğer iltihaplanması

Uyarı:
Doktorunuz tavsiye etmedikçe potasyum almayınız.
Uyku verebilir,koordinasyonunuzu bozabilir.Araç ve makine kullanırken dikkatli olunuz.
Aniden ayağa kalktığınızda baş dönmesi yapabilir.

3.BENEXOL® B12 FİLM KAPLI TABLET

Bvitamini eksikliğinde endikedir.
Günde bir defa aç veya tok olarak kullanılabilir.

Yan etkileri
Allerjik hassasiyet reaksiyonu görülebilir.

İlaç etkileşimleri:
Kan Basıncını Düşüren İlaçlar (Kandesartan) ve Alfuzosin birlikte kullanıldıklarında Kan Basıncını düşüren ilaçların hipotansif etkisini arttırır.
Xatral tablet ve benexol tablet kullnılırken alkol,greyfurt suyu , meyan kökü,Kafein,süt ve süt ürünleri kullanılırken dikkat edilmelidir.

Migren

MİGREN

Periyodik olarak ortaya çıkan ve çoğu zaman tek taraflı baş ağrısı,vertigo, bulantı, kusma, fotofobi ve ışığın ışıma şeklinde algılanması ya da göz kamaşması ile karakterize kompleks patolojisidir.
Klasik migren, adi migren, cluster baş ağrısı, hemiplejik migren ve oftalmik migren gibi sınıflara ayrılır.

Migren hastalığı kadınlarda daha fazla görülmektedir. Her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinde migrene rastlanmaktadır. Migrenlilerin bu hastalığa doğuştan yakınlıkları vardır. Migrenli insanların beyni ve sinir sistemi daha hassas ve uyarıya yatkındır. Migrenin östrojenle de ilgisi bulunmaktadır. Hormonlarının aktif olduğu genç kadınlarda görülme oranı erkeklerden 3 kat fazladır.

Migrende primer olayın beyin işlevini bozan ve ağrıya yol açan vasküler cevaplarla ilgili hümoral bir bozukluk veya ağrı ve vazomotor değişikliklerle sonuçlanan beyin ve menenjlerden kaynakanan nörolojik bir hastalık olduğu yönünde görüşler vardır.


Migren ağrısı nasıl olur?
Migren ağrısı sırasında beyin çevresindeki damarlar genişler, damarların etrafında şişmeler oluşur. Sinir uçları, damardaki her genişlemede uyarılır ve hasta bu ağrıyı zonklama şeklinde algılamaya başlar.
Migreni Tetikleyenler
Sigara dumanı, 
Parfüm, 
Basınç farklılıkları, 
Sıcaklık ve nem değişikliği, 
Uyku düzenindeki bozukluklar,
Doğum kontrol hapları, adet dönemi ve hamilelik gibi kadınlarda hormonal değişiklikler, 
Stres, açlık, öğün atlama, ağır kokular migreni tetikleyen unsurlar arasındadır.
Migren Belirtileri:
  • Yorgunluk belirtilerinin sürekli olarak seyretmesi,
  • Işıktan ve sesten sürekli olarak rahatsız olma,
  • Kaslarda oluşan ağrı belirtileri,
  • Mide bulantısı oluşması, kabızlık ve ishal oluşumu,
  • Sıklıkla oluşan susuzluk belirtisi, idrara sık aralıklarla çıkma,
  • Huzursuzluk oluşması, üzüntü gibi belirtiler migren atağının belireceğini gösterir.

14 Temmuz 2017 Cuma

ANTİTÜBERKÜLOZ İLAÇLARIN ETKİ MEKANİZMASI

ANTİTÜBERKÜLOZ İLAÇLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

Tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlar ikiye ayrılırlar: 1) Kabul edilebilir düzeydeki
toksisite profili ile birlikte en efektif olan “birinci sıra” ilaçlar, 2) Genellikle daha az
etkili, daha pahalı ve daha çok toksisitesi olan “ikinci sıra” ilaçlar. Birinci sınıfta
bulunanlar; başta izoniazid olmak üzere, rifampisin, etambutol, streptomisin ve
pirazinamid (ve onun türevi morfozinamid)’dir. Tüberkülozlu hastaların
büyük çoğunluğu bu ilaçlarla başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. İkinci sınıfta etionamid, paraminosalisilik asid, tiasetazon (amitiozon), sikloserin, siprofloksasin, ofloksasin ve streptomisin-dışı aminoglikozidler olan viomisin, kapreomisin, kanamisin ve amikasin bulunur.


İzoniazid
İzonikotinik asidin hidrazididir. İzoniazid halen mevcut olan antitüberküloz ilaçların en güçlüsüdür. Klinik dozlarla oluşan konsantrasyonlarda dormant basiller üzerinde bakteriyostatik, hızlı çoğalanlar
üzerinde bakterisid (tüberkülisid) etki yapar. Ayrıca makrofajlar ve kazeöz lezyonlar içine
girebilmesi, iyi absorbe edilmesi, kolay alınması ve ucuz olması bu ilacı en önemli antitüberküloz ilaç yapar.
İzoniazid mide-barsak kanalından çabuk ve tama yakın absorbe edilir, biyoyararlanımı
yaklaşık olarak %90’dır. Ağır yemekler, karbohidrat ve yağlı besinler, gecikmiş
emilime ve çeşitli yayımlara göre -%90 ile -%50 arasında azalmış maksimum
konsantrasyonlara neden olur. KaraciğerdeN-asetillenmek ve kısmen de izonikotinik
aside dönüşmek suretiyle metabolize edilir.
İzoniazid oral ve parenteral olarak uygulanabilir. İzoniazid’in erişkinlerdeki
günlük olağan dozu maksimum 300 mg olmak üzere, 5 mg/kg’dır. İzoniazid genellikle
oral tek doz olarak verilir ancak ikiye bölünmüş dozda da verilebilir.

Rifampisin
Tüberküloz tedavisinde izoniazid’den sonra ikinci önemli ilaçtır. Hem hızlı çoğalan, hem de dormant duruma geçmiş mikobakterilere etkilidir. Gerek hücre dışındaki ve gerekse hücre içindeki
mikobakterilere bakterisid etki yapar.
Mikobakterilerin RNA polimeraz enzimini inhibe eder. Mikobakterilerde rifampisine
direnç gelişmesi diğer bakterilerde olduğundan daha yavaştır. Direnç gelişimini
önlemek için izoniazid, pirazinamid, etambutol ve/veya başka bir ilaçla birlikte
kullanılır. Tek doz halinde alınabilmesi, bütün tüberküloz ilaçları içinde etki gücü
bakımından izoniazid’e en yakın ilaç olması, yan etkilerinin ondan daha az olması ve diğer
ilaçlara dirençli suşlara karşı etkili bulunması bu ilacın değerini artırır.
Rifampisin karaciğerde bazı mikrozomal enzimleri (CYP2C9 ve CYP3A4 gibi) güçlü ve
selektif bir şekilde indükler.
Östrojenlerin yıkımını artırır. Oral kontraseptiflerin etkinliğini azalttığından bu
ilacı kullananlarda doz artırılmaz ise rifampisin tedavisi istenmeyen gebeliğe ve
ara kanamalara neden olabilir.

Pirazinamid
Nikotinanamid’in sentetik pirazin analoğudur. İzoniazid derecesinde olmasa bile oldukça
güçlü tüberkülisid etkisi vardır. Bu etkisini hem çoğalma halindeki, hem de dormant
duruma geçmiş mikobakteriler üzerinde gösterir. Monositler ve makrofajlar içindeki
yavaş çoğalan mikobakteriler üzerinde en etkili tüberkülisiddir.


Etambutol
Etambutol, başka hiçbir antimikrobiyal ilaç ailesi ile ilişkisi olmayan ayrı bir bileşiktir. Di-
(1-butanol)-etilendiimin dihidroklorür’ün dekstro şeklidir. Birinci sıra ilaçlara artan
bakteriyel direnç nedeniyle geliştirilmiştir. Tüberkülostatik bir ilaçtır ve etkinliği izoniazid
ve rifampisine göre düşüktür, ancak kendisine karşı yavaş direnç gelişmesi
teröpatik değerini artırır. Streptomisin veyaizoniazid’e karşı direnç kazanmış suşlar
üzerinde de etkilidir. Antitüberküloz ilaç kombinasyonuna direnç gelişimini önlemek
veya geciktirmek için katılır.
Etambutol’ün tüberküloz tedavisindeki normal yetişkin dozu günde bir kez verilen 15
mg/kg’dır. Etambutol 5 yaşın altındaki çocuklarda görme fonksiyonları test
edilemeyeceğinden önerilmez.


Streptomisin
M. tuberculosis’e karşı etkin olduğu gösterilen ilk ilaçtır. Streptomisin parenteral
olarak kullanılan bir ilaçtır, 1940’larda keşfinden bugüne sürekli olarak tüberküloz
kemoterapisinde majör bir rol oynamıştır. Streptomisin bakterinin 30S ribozomuna
irreversibl olarak bağlanır, böylece protein sentezini inhibe eder. Streptomisin’in bakteri
ve makrofajlar içine girme yeteneği düşüktür.


Para-aminosalisilik asid (PAS)
Sadece M. tuberculosis’e etkili, çok dar spektrumlu bir ilaçtır. PAS, paraaminobenzoik
asidin yapısal analoğudur ve para-aminobenzoik asidin folik aside konversiyonunu kompetitif olarak bloke ederek M. tuberculosis üzerinde bakteriyostatik etki yapabilir. Streptomisin ve
izoniazide göre çok daha zayıf etkilidir. Bu ilaca karşı mikobakteride direnç gelişmesi,
streptomisin ve rifampisine karşı olana göre daha geç ve güç olur. Birlikte kullanıldığında
bu ilaçlara ve izoniazide direnç gelişmesini geciktirir.

Etionamid
Etionamid ikinci sıra bir ajandır, primer ilaçlar etkili olmadığında veya kontrendike
olduğunda diğer ilaçlarla birlikte kullanılır. Aykut Çilli 168 Etionamid izoniazid gibi izonikotinik asidden üretilmiştir ve bakterisidal etkilidir.Etionamid sadece oral olarak kullanılır. Yetişkinler için
başlangıç dozu günde iki kez 250 mg’dır; doz 15-20 mg/kg oluncaya kadar artırılır. Gastrik
iritasyonu azaltmak için yemeklerle birlikte bölünmüş dozlarda verilir.

Sikloserin
Sikloserin Streptococcus orchidaceus tarafından üretilen geniş spektrumlu bir
antibiyotiktir. D-alanin’in analoğudur, ve alanin rakemaz ve D-alanil-D-alanin sentaz’ın
hareketini kompetitif olarak inhibe eder. Bu enzimler hücre duvarının prekürsörlerini
inhibe ederler, ve bunların inhibisyonu hücre büyümesinde gerilemeye ve büyük olasılıkla
lizis yolu ile hücre ölümüne neden olmaktadır.Yetişkinler için günde iki kez 250-
500 mg önerilmektedir.


Florokinolonlar
DNA giraz inhibisyonu yapan florokinolonlar bakterisidal etki gösterirler. DNA giraz
inhibisyonu DNA replikasyonunda ve protein sentezinde yetersizliğe yol açar. Diğer
antitüberküloz ilaçlarla etkileşimi önemlidir. Rifampisin gibi RNA ve protein sentez
inhibitörleri kinolonların bakterisidal etkisini azaltabilirler.


Tiasetazon
Çok ucuz olduğundan gelişmekte olan ülkelerde izoniazid’le birlikte çok yaygın bir
şekilde kullanılmaktadır.

Makrolidler
Yeni makrolidler klaritromisin ve azitromisin bir çok nontüberküloz mikobakteriye karşı
etkindir. Ayrıca pulmoner ve dissemine M.avium-intacellulare enfeksiyonlarına karşı da
klinik olarak etkilidir. Her iki makrolidin’de AİDS’li hastalarda dissemine M. avium
enfeksiyonundan korunmada etkili olduğu gösterilmiştir. Hızlı direnç gelişim riskinden
ötürü bu ajanlar tek başına verilmemelidir. Klaritromisin sitokrom P-450 enzim sistemi
tarafından metabolize edilir ve serum düzeyleri rifampisin gibi enzim indükleyicileri
tarafından dramatik olarak azaltılır

Rifabutin
MAC mikobakterilerinin yaptığı tüberküloz hastalığında kullanılan bir rifamisin türüdür.
Diğer bir rifamisin türevi olan rifampine yapısı ve antibakteriyel etki mekanizması tarafından
benzer. Onun gibi mikobakteriyel RNA polimeraz enzimini inhibe eder, tüberkülostatik etki yapar.


Klofazimin
Klofazimin tüberküloz tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmış olan bir riminofenazin’dir.
Bu ilaç çok ilaça dirençli tüberküloz tedavisinde yararlı olabilir. Oral olarak aktiftir
fakat absorbsiyonu değişkendir. Klofazimin retiküloendotelyal sistemde ve adipoz
dokularda birikir.

Akılcı ilaç kullanımı

İLAÇLARIN KULLANIM SAATLERİ
  • Kortizon içeren ilaçlar sabah uyanıldığında aç karna alınması gereken ilaçlardır.Çünkü kortizol sentezi sabah artış gösterir.
  • Diüretik olan tansiyon ilaçları idrarla tuz atımını arttırarak tansiyonu düşürür. Hastanın gece boyu idrara kalkıp rahatsız olmasını engelemesi için sabah uyanıldığında alınması gerekir. Bunun dışında kalan tansiyon ilaçları gece yatmadan hemen önce alınmalılardır. Böylece felce neden olan sabah hipertansiyonu önlenmiş olur.
  • Proton pompası inhibitörü olan mide ilaçları aç karna alınmalıdır. Bu tip ilaçların yemek yemeden en az yarım saat önce alınması gerekir.
  • Etkin maddesi rosuvastatin gibi olan sonu -statin ile biten kolesterol ilaçlarının akşam saat 22:00-23:00 civarlarında alınması gerekir. Çünkü vücudumuz bu saatlerde kolesterol sentezler ve statin grubu ilaçlar kolesterol sentezini önlerler. Bu saatler dışında alınması etkisini daha az görmenize neden olacaktır.
  • Gaz giderici ve hazım ettirici ilaç grubu yemeklerin ortasında alınması gereken ilaçlardır. Örneğin yemekte çorba ve sebze yemeği varsa çorbayı bitirip bu ilaçlar alınıp sebze yemeğine öyle devam edilmelidir.
  • Amoksisilin gibi oral yollardan kullanılan antibiyotiklerde yemeğe başlamadan hemen önce yada yemek sırasında alınması gereken bu şekilde kullanıldığında tesiri artacak olan ilaçlardır.
  • Akne tedavisinde sivilcelerin üstüne sürülerek kullanılan ilaçlar gece yatmadan önce kullanılmalıdır. Böylece hem ilaç güneş görmez hemde ilacın yüzde bırakabileceği kalıntılar sorun yaratmaz.
  • Antibiyotikler ile birlikte ishal olmamak için aynı anda Saccharomyces boulardii içeren kapsüller kullanılabilir.
  • Tiroid ilaçları sabah aç veya tok karna alınabilir. Doğum kontrol haplarının ise gece yatılmadan hemen önce alınması gerekir. Bazı kişilerde doğum kontrol hapları uykusuzluk yaptığından öğleyin saat 12:00 da alınabilir. Bütün ilaçların gün içinde aynı saatlerde alınması yararlanımı arttıracaktır. Kan konsantrasyonları belli bir düzeyde kalır.
  • İshal olanların kullandığı ilaçlar bol su ile aç karna alınmalıdır. Aynı şekilde kabız  olanların kullandığı ilaçlarda bol su ile aç karna alınmalıdır.
  • Prostat büyümesini önleyen ilaçlar ise kahvaltıdan hemen sonra  alınmalıdır. Böylece maksimum etkisini gösterir. 

3 Temmuz 2017 Pazartesi

EGZEMA TEDAVİSİNE MAJİSTRAL FORMÜL



Pix Juniperi

3

Gram

Resorcinolum

3

Gram

Benzocainum

0.5

Gram


Zinci oxydum

6

Gram

Glycerolum

%85  12

Gram

Adeps lanae

72.5

Gram

Tritici amylum

3

Gram
BİLEŞENLER 
































Formülde yer alan maddeler ;

Ardıç katranı- Goudron de cade- Pix cadi- Pyroleum juniperi- Wacholderteer- Huile de cade;

Ardıç katranı (pix juniperi oxycedri) Anadolu'da yaygın olarak yetişen katran ardıcı bitkisinin gövde ve dallarından elde edilir. . Ardıç katranının bileşiminde uçucu yağ, rezin, bir triterpen olan kadinen ve fenol türevleri (gayako l ve krezol türevleri) bulunur. Haricen ekzema ve psöriyazis tedavisinde de kullanılır. Sebore, ekzema, psöriyazis, saçlı derideki kepeklenme, pullanma ve kaşıntının tedavisinde yararlı olur.  Ardıç katranı (Cade oil), Pinaceae familyasından ardıç (Juniperus oxycedrus) ağacının odunun kuru distilasyonundan elde edilir.  Gayakol, etilgayakol, krezol ve kadinen içerir. Suda çok hafif çözünür; alkolde 1:9 oranında çözünür ; eterde geride küçük parçalar bırakarak 1:3 oranında çözünür; petrol eterinde kısmen çözünür; amil alkol, kloroform ve glasiyal asetik asit ile karışır. Ardıç katranı (Cade oil) hava almayan kaplarda saklanmalıdır. Aşırı sıcakta bırakılmamalıdır. Işıktan korunmalıdır.

Benzokain- Anesthesine- Benzocaina- Anaesthesinum;

Benzokain kısa etki süreli ester tipi bir lokal anesteziktir. Benzokain renksiz veya beyaz kristaller ya da beyaz, kokusuz kristalize toz halde bulunur. Erime derecesi 88-92°C arasındadır. İngiliz Farmakopesi (BP)'ye göre çözünürlükleri : Suda çok hafif çözünür ; alkol, kloroform ve eterde serbestçe çözünür. Amerikan Farmakopesi (USP)'ye göre çözünürlükleri: Suda 1:2500, alkolde 1:5, kloroformda 1:2 ve eterde 1:4 oranında çözünür ; seyreltik asitlerde çözünür ; badem yağı ve zeytin yağında 1:30 ile 1:50 oranında çözünür. Benzokain ve tetrakain'in temas alerjisi oluşturma olasılığı diğer lokal anesteziklere göre daha fazladır. Benzokain deriye sürülerek uygulanır. Uygulandığı yerden minimal düzeyde absorbe olur ; bu nedenle istenmeyen sistemik yan etkileri göreceli olarak azdır. Etkisi hızlı başlar ve 1 dakika içinde görülür. Etki süresi 15-20 dakika kadardır. Benzokain karaciğerde metabolize olur. Metabolitleri böbreklerden atılıma uğrar.

Rezorsinolum;

Beyaz kristal bir madde olup, karekteristik bir kokusu vardır. Rengi hava ve ışık etkisiyle kırmızıya dönüşür. Yakıcı bir tadı vardır. 1 k. Su ve 1 k. Alkolde, ayrıca eter, gliserin ve benzende çözünürken kloroformda çözünmez.Asetanilid, kafur, kloralhidrat, mentol ve fenol ile geçimsizdir. Rezorsin antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılır. Haricen (pomat % 10-20, solüsyon %0,1) psoriazis, akne, sebore, ekzema ve diğer deri hastalıklarında kullanılır. Çok geniş satıhlara tatbikten kaçınılmalıdır. M.D. 0,50-1,5 g. dır.

Zinkoksid- Zinci oxide- Oxyde de zinc;

Zayıf antiseptik özellikleri ile bilinen astrenjan özellikte bir etken maddedir. Ekzema, yanık, pişik, sürtünmeye bağlı cilt hasarlarında kullanılır. Çinko oksit pomadı %20, pastası ise %25 oranında çinko oksit içerir. Çinko oksit deriden absorbe olmaz, suda erimediği içinde pudra, pomad veya pasta şeklinde uygulanır.

Nişasta- Amylum- Tritici amylum- Oryzae amylum;

 Nişasta başta tabletler olmak üzere katı farmasötik dozaj formlarında bağlayıcı, seyreltici ve dağıtıcı olarak kullanılır. Soğuk su ve soğuk alkolde pratik olarak çözünmez. Adsorban özelliği vardır.

Glicerol- Glycerine- Glycerol-85 %;

 Su ve alkolle karışır; asetonda hafifçe çözünür; pratik olarak kloroform, eter, sabit yağlar ve esansiyel yağlarda çözünmez. Sudaki çözeltilerinin pH'sı turnusol'e karşı nötr reaksiyon verir. Amerikan Farmakopesi (USP)'ye göre Oral Gliserin Çözeltisi (Glycerin Oral Solution, USP)'nin pH'sı 5.5-7.5 arasındadır. Güçlü oksitleyici ajanlar gliserinle birlikte patlayıcı karışımlar oluştururlar.


Lanoline- Graisse de laine- Adeps lanae- Rafine yün yağı- Lanae cera- Lanoleine T.K.;

Açık sarı renkte ve merhem kıvamındadır. Eter, petrol eteri, kloroform ve kaynar mutlak alkolde çözünür. Ağırlığının iki misli su alır. Emulgatördür. Su/yağ emülsiyonu yapar.  Sıvağ olarak kullanılır. T.K. nin lanolinum adı ile aldığı sıvağ ise 13 k. Lanolin 3 k. Mayi parafin ve 4 k. Su ihtiva eder.

Formülün hazırlanışı

Benzocain, rezorsin, buğday nişastası, ve çinko oksit cam havan içerisinde homojen olana kadar karıştırılır. Bu karışıma gliserin ilave edilerek harç haline getirilen kitleye su banyosunda ısıtılan susuz lanolin azar azar ilave edilerek iyice karıştırılır. Formüle ardıç katranı ilave edilerek preparat sonlandırılır.


Kullanılışı;

Keratosiz’de ( Epidermis'de boynuzsu tabakanın keratinizasyon bozukluğu nedeniyle aşırı büyüme ve kalınlaşmasına bağlı herhangi bir lezyon.) ve epitelyum dokunun onarılmasında kullanılır. Ekzemada, günde bir kere derideki problemli alana sürülür ve en az bir saat boyunca pomadın deride kalması sağlanır.

2 Temmuz 2017 Pazar

GÖZ NEZLESİ (KONJOKTİVİT)

Göz nezlesi nedir?
Göz nezlesi göz kapağının iç yüzeyi ile gözün beyaz yüzeyinin bir kısmını örten konjonktiva adlı ince zarın iltihaplanması ya da enfeksiyon kapması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır.
Bakteriyel veya viral enfeksiyon sonucu ortaya çıkabilir.

BELİRTİLERİ:
· Bir ya da iki gözde birden pütürlü ağrı
· Bir ya da iki gözde kaşınma ya da yanma hissi
· Aşırı göz sulanması
· Göz akıntısı
· Göz kapağı şişmesi
· Gözlerde solma
· Işığa karşı artan hassasiyet

Göz nezlesinin alerjik,bulaşıcı ve kimyasal olmak üzere 3 nedeni vardır.Bunlar;

1)Alerjik Konjonktivit (Alerjik Göz Nezlesi)
 Bu genellikle sezonluk alerjisi bulunan kişilerde etkili olur.

2)Bulaşıcı göz nezlesi
Bakteriyel konjonktivit derideki ya da sindirim sistemindeki bazı bakteri çeşitlerinden kaynaklanır. Enfeksiyon ayrıca böceklerden taşıma yoluyla, diğer insanlarla fiziksel temasla, elleri yıkamadan göze dokunmayla veya kirli makyaj malzemesi ve yüz losyonu kullanımıyla ortaya çıkabilir.
Viral konjonktivit çoğunlukla soğukla ilgili virüslerle bulaşır. Genelde öksürme ve hapşırmayla insandan insana bulaşır. Ayrıca virüs vücudun mukus zarı ile bağlantılı olan akciğer, boğaz, burun, gözyaşı kanalları ve konjonktiva ile de yayılabilir.
Oftalmia Neonatorum bakteriyel konjonktivitin yeni doğan bebeklerde görülen şiddetli bir formudur. Bu acilen tedavi edilmediği takdirde kalıcı göz hasarlarına yol açabilir. Oftalmia Neonatorum yeni doğan bir bebek rahim yolundan geçerken Klamidya ya da bel soğukluğuna maruz kalması sonucu görülebilir.
3)Kimyasal göz nezlesi
Bu tür rahatsızlıklar havuzlarda olan klor ile zehirli kimyasalların etkisiyle ortaya çıkabilir.


Tedavinin amacı:
Hastanın rahatını sağlamak,enfeksiyonun veya iltihabın etkisini azaltmak,bulaşıcı formdaki göz nezlesi enfeksiyonlarının yayılmasını engellemektir.

Tedavi

  • Alerjik göz nezlesine yakalanmış kişilerin gözlerine alerji oldukları maddeler geldiği için, önce gözler bu maddelerden temizlenmelidir. Genellikle bu tarz göz nezlelerinde göz damlaları ile tedavi gerçekleşir.
  • Bakteriyel göz nezlesine yakalanmış kişilerde genellikle tedavi amacıyla antibiyotikli damlalar veya kremler ile tedavi uygulanır.
  • Viral göz nezlesi en uzun süren göz nezlelerinden biridir. Çünkü farklı bir hastalığa bağlı olarak geliştiği için, göz damlası veya antibiyotikler bu çeşit göz nezlesini tedavi edici değildir. Normal nezle veya grip gibi bir iki haftada kendiliğinden geçmesi beklenecektir. 
  • Kimyasal göz nezlesinde gözler tıbbi müdahale ile yıkanmalı ve devamında göz hekiminin yazacağı ilgili ilaçlar mutlaka kullanılmalıdır.

diyabet eğitimi

DİYABET EĞİTİMİ Diyabet 20. yy.da hızla gelişim gösteren bir hastalık. Her geçen gün diyabetli hasta sayısı artmaktadır.Dünya genelinde ...